Cinsel kimlik gelişiminin üç bileşenden oluşur: Cinsel kimlik, cinsiyet rol davranışı, cinsel yönelim. Cinsel kimlik bireyin kendisinde kız ya da erkek olmarak farkettiği, bedeniyle uyum içinde ve bundan güven duyup huzurlu hissettiği kişiye özgü özdeşimidir. Görünme ve davranışlar onu göstergesidir. Toplumdan alınan kültürel beklentiler doğrultusunda birey yükledi, ilgilenmek, yetenekler, tutumlar doğrultusunda, kadın ve erkeğin ayrılıkçı davranış özellikleri cinsiyet rol davranışıdır. Yer, zaman, kültüre göre farklılık gösterebilir ve değişebilir. Cinsel yönelim bireyin kadın, erkek ya da onun iki cinsiyete göre uyarılması ve romantik, erotik ihtiyaçlerini ya da onun her iki cinse de yönlendirmesidir. Heteroseksüel, homoseksüel ya da biseksüel olabilir.
Sonuç olarak bir çocuğun cinsel kimliği kazanımı sadece bilişsel veya da biyolojik bir gelişim basamağı olmaması duygusal bir farkındalık da içermektedir. Cinsel disfori (cinsiyet disforisi) terimi bedensel konumlarından ötürü kendilerini hüzursuz hisseden ve hormon tedavisi ya da ameliyatla cinsiyetini değiştirmek isteye özel ama yetişkin bireyleri tanımlamak için kullanın.
Çocuklarda cinsel kimlik gelişiminin üç aşamalı olduğu düşünülmektedir. Ilke evrede çocukların ve başkalarının cinsiyetlerini tanımlamayı öğrenmektedirler (cekirdek cinsel kimlik-temel cinsiyet kimliği / etiketleme). İkinci kuşakta cinsiyetin zamanında değişmediğini ve kararlılığının öğrenilmesileyenlerin değişmezceğini.
Çocukların kabaca 18 aylıkken kendiliklerin yönelimlerini geliştirdikleri ve daha sonra nasıl davranmaları gerektiğine ilişkin bilgi arayışı içine girdiklerini son başvuruları sırasına erişilen bulgular arasındadır. Cinsiyet süreklilik (cinsiyet sabitliği) terimi tanımlanması zor ve tartışmalı bir konudur.
Cinsiyet rol davranışları ortalama iki yıllık gelişmeye başlamakta ve üçyle ortaya çıkmaktadır. Okul öncesi dönemi, farklı ortamlarda ve koşullarda yetişmiş gibi farklı etkinliklerde bulunmaya başlamaktadırlar. Ancak, belirli belirsizdir. Tipik olarak erken ergenlik aşamasında erotik fantezilerle kendini gösterse deergenlik öncesi dönemdeki çocukların da erotik ilgileri bildirdiğine değinen çalışmalar bulunmaktadır (Gander ve Gardiner, 2007). Çocukların cinsiyete özgü ilgi ve etkinliklerinin zamanında değişmediği ve çocukların yaşları arttıkça ilgi ve etkinliklerin de arttığına inanılmaktadır.
1.1.Freud’un Psikoseksüel Gelişim Kuramı (Cinsel Kimliğinden Gelişimi)
Öğrenci kimliğin nasıl oluştuğunu Freud psikoseksü? El gelişim kuramı ile açıklamaktadır. Freud, psikoseksüel gelişim kuramında cinsel kimliğin gelişimini açıklayacak.
1.1.1.Oral Dönem (0-2 yaş)
Yaklaşık olarak yaşamın ilk 18 ayını kapsar. Bebek bu dönemde her şeyi ağız yoluyla yapabilmektedir bu onun için önemlidir. Bu dönemin önemli konuları anne ile bebek arasındaki ilişkidir. Anne bebeğe güven vermelidir ve bunu kucağına alıp şefkatle, yeme, içme, altını değiştirme uyutma gibi gereksinimleri düzenli olarak yaparım. Bu dönemde çocuğun düzensiz bakım alması ve sevilme ihtiyacının karşılanmaması bebeğin kişiliğinin gelişimini sekteye uğratır.
1.1.2.Anal Dönem (2-3 yaş)
Bebeğin ilk etabı bir defada yapabildiği gibi. Bu tuvaletidir. Çocuk tuvaletinin denetini kendince için fark etmesiyle özerkliğini farkına varır. Bu dönemde, çocuğun bağımsızlık üretmesini teşvik ederek katı ve kuralcı olmayı amaçlıyoruz. Çocuğun bu zamanda utandırılmaması, suçlanmaması önemlidir.
1.1.3.Fallik Dönem (3-6 yaş)
Bu dönem çocuğun cinsel kimliğini farketti ve kadın ve erkeksi özelliklere dikkat edip taklit etmeye başladığı zaman. Kız çocukları gibi anne, onun kıyafetlerini saçlarını, davranışlarını taklit eder. Babayı kazanmak için anneyle rekabete girer ama aynı anenin bakımını ve sevgisini kaybetme korkusu yaşar. Aynı zamanda erkler gibi bir cinsel organı farkında ve penise imrenme yaşar.
Erkek çocukları da bu dönemde anneyi kazanmak için babayla rekabet bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı.
Freud ödipal karmaşa olarak tanımlamıştır.
1.1.4.Örtülü Dönem (6-12 yaş)
Freud’a göre, örtülü dönem 5-6 yaşlardan başlayarak 11-13. yaşlara kadar devam eder. Okula başlarlar. Bu şart kızlar kızlarla, erkekler erkeksle vakit geçirerek cinsel kimliğini pekiştirmeye çalış. Ailelerindeki kendi cinsiyetine ait davranışları yerleştirmeye çalışlar. Bu rolleri özümleyerek ergenliğe ve yetişkinliğe hazır oluyor.
1.1.5.Genital Dönem (12 + yaş)
Bu dönem hormonların geliştiği dönemdir ve ergende fallik dönemin çatışmaları yeniden alevlenebilir. Bu dönem ergen hormonlarının verdiği arzuyla karşı cinsi tanıma ve ilgilenme merakı içindedir. Bu dönemde aileden uzaklaşarak sosyal dünyaya adapte olmaya çalışlar.
1.2.Erikson’un Psikososyal Gelişim Kuramı
Erikson’a göre, insan yaşamı boyunca ardışık sekiz gelişim döneminden geçmektedir. Onun evrede bir psiko-sosyal bunalım, çatışma veya karmaşa vardır. Onun dönemin biri olumlu diğeri olumsuz sonuca sahiptir. Kişisel gelişimin çatışmalarla başa çıkabildiği ya da daha sağlıklı olacağına inanır. Olumlu olarak çözmede karşılaşılan başarısızlık daha sonraki dönemlere yansıyacağını ve gelişimi etkileyeceğine inanır. Onun dönemi bir önceki dönemin izlerini taşır (Gander ve Gardiner, 2007). Bir bebeğin 6’sı aylıkken cinsel bir sürecin başladığı düşünülmektedir.
Erikson’a Göre Normal Gelişimin Sekiz Evresi
- Güvene karşı, Güvensizlik – Bebeklik
- Özerkliğe karşı, Utanç – Küçük çocukluk
- Girişkenliğe karşılık, Suçluluk – İlk çocukluk
- Çalışkanlığa karşı, Aşağılık duygusu – Orta çocukluk
- Kimliğe karşı, Rol karışıklığı – Ergenlik
- Yakınlığa karşı, Yalıtılmışlık – Genç yetişkinlik
- Üretkenliğe karşı, Durgunluk – Orta yetişkinlik
- Bütünlüğe karşı, Umutsuzluk – İleri yetişkinlik
Beslenme, uyku, sindirim ve birincil bakıcı bebeğe bağlı tensel yakınlığı (kucaklama vb) düzenlenebilir ve rahatlığın bulunuşu bebeğin güven geliştirmesi açısından önemlidir. Çocuğun kendine ait hareket etmeye başladığı bu 2. evrede kendi başkan karar vermesi desteklenirse özerklik kazanır. Girişimlerinde müdahale veya da çatışma ile karşılaşırsa utanç yaşayabilir. 3. Evre motor ve dil gelişiminin önüne çıkıp süredir. Çocuğun merakının yüksek olduğu bu evrake bu merakın giderilmesi ve sosyal ortamını daha iyi tanımaya ve girişkenliğine katkı sağlar. İlgilerinden ötürü eleştirilir, kısıtlı ve ketrayse suçluluk duygusu geliştirmesi pekiştirilmiş olabilir. 4. Evre çocuğun okula başladığı dönemdir. Bu dönemde çocuğun başarıları anne-baba, öğretmenleri tarafından takdir edilir, becerileri uyarlamak için yönlendirilirse çalışkanlık duygusunun gelişimine yardım edilmiş olur. Buna değer alarak, yeteneğinin ve kapasitesinin üstünde başarı beklentisine girmek, kendine olan saygısının azalmasına neden olabilir. 5. Evre bireyin kendine “Ben kimim?” Sorusunu sorduğu ve buna şiddetle cevap bulmaya çalıştığı dönemdir (Gander ve Gardiner, 2007). Erikson’a göre, gelişimlerine bir yapya sahiptir. Ergen bu dönemde ilk evrede bu kadar evreye kadar yapılmış tüm özdeşimlerin bir sentezini yapar. Çeşitli rollere bürünerek, taklit ederek, karşı cinle etkileşime geçerek, kendisine ayna olarak kimliğini bulmayı deney. Buğday başarıyla atlatılırsa, kimsesiz, kimsesiz, kimsesiz, kimsesiz, kimsesiz, kimsesiz, kimdir, kimdir, kimdir Buna değer alarak, yeteneğinin ve kapasitesinin üstünde başarı beklentisine girmek, kendine olan saygısının azalmasına neden olabilir. 5. Evre bireyin kendine “Ben kimim?” Sorusunu sorduğu ve buna şiddetle cevap bulmaya çalıştığı dönemdir (Gander ve Gardiner, 2007). Erikson’a göre, gelişimlerine bir yapya sahiptir. Ergen bu dönemde ilk evrede bu kadar evreye kadar yapılmış tüm özdeşimlerin bir sentezini yapar. Çeşitli rollere bürünerek, taklit ederek, karşı cinle etkileşime geçerek, kendisine ayna olarak kimliğini bulmayı deney. Buğday başarıyla atlatılırsa, kimsesiz, kimsesiz, kimsesiz, kimsesiz, kimsesiz, kimsesiz, kimdir, kimdir, kimdir Buna değer alarak, yeteneğinin ve kapasitesinin üstünde başarı beklentisine girmek, kendine olan saygısının azalmasına neden olabilir. 5. Evre bireyin kendine “Ben kimim?” Sorusunu sorduğu ve buna şiddetle cevap bulmaya çalıştığı dönemdir (Gander ve Gardiner, 2007). Erikson’a göre, gelişimlerine bir yapya sahiptir. Ergen bu dönemde ilk evrede bu kadar evreye kadar yapılmış tüm özdeşimlerin bir sentezini yapar. Çeşitli rollere bürünerek, taklit ederek, karşı cinle etkileşime geçerek, kendisine ayna olarak kimliğini bulmayı deney. Buğday başarıyla atlatılırsa, kimsesiz, kimsesiz, kimsesiz, kimsesiz, kimsesiz, kimsesiz, kimdir, kimdir, kimdir Evre bireyin kendine “Ben kimim?” Sorusunu sorduğu ve buna şiddetle cevap bulmaya çalıştığı dönemdir (Gander ve Gardiner, 2007). Erikson’a göre, gelişimlerine bir yapya sahiptir. Ergen bu dönemde ilk evrede bu kadar evreye kadar yapılmış tüm özdeşimlerin bir sentezini yapar. Çeşitli rollere bürünerek, taklit ederek, karşı cinle etkileşime geçerek, kendisine ayna olarak kimliğini bulmayı deney. Buğday başarıyla atlatılırsa, kimsesiz, kimsesiz, kimsesiz, kimsesiz, kimsesiz, kimsesiz, kimdir, kimdir, kimdir Evre bireyin kendine “Ben kimim?” Sorusunu sorduğu ve buna şiddetle cevap bulmaya çalıştığı dönemdir (Gander ve Gardiner, 2007). Erikson’a göre, gelişimlerine bir yapya sahiptir. Ergen bu dönemde ilk evrede bu kadar evreye kadar yapılmış tüm özdeşimlerin bir sentezini yapar. Çeşitli rollere bürünerek, taklit ederek, karşı cinle etkileşime geçerek, kendisine ayna olarak kimliğini bulmayı deney. Buğday başarıyla atlatılırsa, kimsesiz, kimsesiz, kimsesiz, kimsesiz, kimsesiz, kimsesiz, kimdir, kimdir, kimdir Çeşitli rollere bürünerek, taklit ederek, karşı cinle etkileşime geçerek, kendisine ayna olarak kimliğini bulmayı deney. Buğday başarıyla atlatılırsa, kimsesiz, kimsesiz, kimsesiz, kimsesiz, kimsesiz, kimsesiz, kimdir, kimdir, kimdir Çeşitli rollere bürünerek, taklit ederek, karşı cinle etkileşime geçerek, kendisine ayna olarak kimliğini bulmayı deney. Buğday başarıyla atlatılırsa, kimsesiz, kimsesiz, kimsesiz, kimsesiz, kimsesiz, kimsesiz, kimdir, kimdir, kimdir
1.3.Kohlberg’in Toplumsal Öğrenme Kuramı
Toplumsal öğrenme kuramcıları çocukların ahlaki davranışlarını etkileyen etkenlerin ve modellerin, ana baba bakımından, cezanın, kuralların ve nedenlerin varlığının ya da yokluğunun, otorite figürlerinin vb. etkileri üzerinde yoğunlaşmışlardır. Ahlaki akıl yürütmedeki gelişimsel değişimleri incelemişler, buna karşılık toplumsal inceleme psikologları ahlaki ve ahlak dışı davranışı etkileyen toplumsal etkenlerle ilgilenmişlerdir. Bu etkenler arasında model alma, pekiştirme, ceza ve izin vericilik gösterilebilir.
Kohlberg ahlak gelişimini üç büyük seviyeden ele almıştır. Düzeyler yerinde ve hiyararşik bir sıra izleyen dönemlerin her birinde yeni bir zihinsel örgütlenme, buna bağlı olarak farklı bir dünyaya bakış açısı ortaya çıkmaktadır. Ilerleyiş, takvim, yaşı ve birlikte bilişsel gelişim düzeyinde ilerlemeye bağlı olmaktadır. Ahlak gelişimini gelenek öncesi, geleneksel ve gelenekleri sonrası olmazesinde üç boyuttan gerçekleştiğini öne sürmektedir. Her iki katı da iki aşamadan geçmektedir. Aşamaların hepsi kendinden önce ve sonra gelenlerden izler aktarıyoruz. Aşamadaki herhangi bir yere atlayarak daha üstteki basamaklara karşı konu değil.
Kohlberg kişinin içinde bulunmak, düzelmek, karşılaşmak, karşılaşmak, karşılaşmak, kullanmak, çözmek, değiştirmek, gözlemlemek, akıl yürütmek, süreci, ilgilendiren, öngörmek (Gander ve Gardiner, 2007).